Alfred Hitchcock‘un sinema tarihini sonsuza dek değiştiren başyapıtı Psycho (Sapık), bu yıl 65. yaşını kutluyor. Film denince akla, şüphesiz o meşhur duş sahnesi gelir: Bernard Herrmann’ın o kulak tırmalayan kemanları, duş perdesinin arkasındaki silüet ve filmin başrolü Marion Crane’in (Janet Leigh) daha filmin ortasına bile gelmeden vahşice öldürülmesi… Bu sahne, 78 farklı kamera kurulumu ve 52 kesmeyle, sinema tarihinin en çok analiz edilen anlarından biridir.
Ancak pek çok kişinin bilmediği bir şey var: 1960 yılında seyircileri asıl şok eden, hatta belki de utandıran şey, sadece o kanlı cinayet değildi. O sahnenin içinde, o dönemin ahlak kurallarını yıkan iki küçük “tesisat” detayı gizliydi.
Skandal 1: Sifonu Çekilen O Tuvalet!
Cinayetten hemen önce, Marion Crane çaldığı paranın hesabını yaptığı kağıt parçasını yırtar ve tuvalete atarak sifonu çeker. Bugün bizim için son derece sıradan olan bu eylem, 1960 Amerikası’nda bir sinema perdesinde gösterilmesi adeta bir tabuydu. O dönemin katı ahlak kuralları (Hays Code) gereği, tuvaletlerin içi ve özellikle de “sifonun çekilme anı” asla gösterilmezdi. Hitchcock, bir filmin içinde ilk kez sifonu çekilen bir tuvaleti bu kadar net gösteren ilk yönetmen olarak, sinemaya sadece bir cinayet sahnesi değil, aynı zamanda bir “tesisat devrimi” de hediye etmiş oldu!
Skandal 2: Hileli Duş Başlığı
Sahnenin en etkileyici anlarından biri, suyun doğrudan kameraya, yani Marion’un gözünden aktığı o anlardır. Peki Hitchcock, kameranın lensi ve film sırılsıklam olmadan bu çekimi nasıl başardı? Cevap, yine dâhiyane bir hilede gizli.
O sahne için, normalden çok daha büyük, yaklaşık 2 metrelik özel bir duş başlığı tasarlandı. Bu dev duş başlığının delikleri, suyu doğrudan aşağıya değil, kameranın lensinin etrafından dolaşacak şekilde, bir halka halinde püskürtüyordu. Böylece kamera, suyun tam ortasındaymış gibi duruyor ama aslında tek bir damla bile ıslanmıyordu. Seyirci, Janet Leigh’in çığlıklarına odaklanırken, aslında sinema tarihinin en zeki pratik efektlerinden birine tanıklık ediyordu.
Daha Fazlasını Merak Edenlere: 78/52 Belgeseli
Eğer bu efsanevi sahnenin yaratılış sürecine daha da derinlemesine dalmak isterseniz, Alexandre O. Philippe’in 2017 yapımı 78/52 adlı belgeselini mutlaka izlemelisiniz. Adını sahnenin 78 kamera kurulumu ve 52 kesmesinden alan bu belgesel, sadece bu tek bir sahnenin sinema üzerindeki etkisini ve yapım sırlarını anlatıyor.
Kısacası, Psycho‘nun duş sahnesi, sadece bir cinayet anı değil, aynı zamanda Hitchcock’un hem bir dahi hem de kuralları yıkmayı seven ne kadar “yaramaz” bir yönetmen olduğunun da kanıtıdır.
