Dexter: Resurrection‘ın ilk sezonu, pek çok hayran için tatmin edici bir finalle sona erdi ve Dexter‘ın Karanlık Yolcusu’na dair yeni ve karmaşık bir sayfa açtı. Ancak o final, aynı zamanda gelecekteki potansiyel hikayeler için de sayısız kapı araladı ve akıllarda cevaplanmayı bekleyen bir sürü soru bıraktı. Henüz resmi olarak onaylanmasa da, dizinin ikinci sezonunun gelmesine kesin gözüyle bakılıyor. Peki, yeni sezon başlarsa, hangi soruların cevaplanması, hangi düğümlerin çözülmesi gerekiyor? İşte masadaki en büyük ve en heyecan verici açık dosyalar.
1. Charley’nin Kaderi Ne Olacak?
Leon’un asistanı Charley (Uma Thurman), Dexter’ın kimliğini bilen az sayıdaki yaşayan insandan biri. Leon’un şantaj dosyasını öğrendikten sonra annesini de alıp şehri terk etti. Ancak polis, milyarder Leon Prater’ın kaybolmasını araştırırken, onun en yakınındaki isim olarak mutlaka Charley’nin peşine düşecektir. Daha da önemlisi, Harry’nin Kod’unun en temel kurallarından biri “asla bir tanık bırakmamaktır”. Eski Dexter, Charley’i ortadan kaldırılması gereken bir “gevşek uç” olarak görürdü. Peki, Harrison için daha iyi bir insan olmaya çalışan “yeni” Dexter, bu tehdidi nasıl ele alacak? Charley’nin varlığı, Dexter’ın geçirdiği evrimin en büyük ahlaki sınavı olacak.

2. Al’ın Hesabı Görülecek mi?
Leon’un seri katil kulübünden hayatta kalan tek bir isim var: Rapunzel lakaplı Al (Eric Stonestreet). Dexter, Al’ın kim olduğunu ve Wisconsin’deki aile yaşantısını öğrendiği dosyayı ele geçirdi. Sezon finalinde yarım kalan bu “iş”, ikinci sezonun açılışı için mükemmel bir başlangıç olabilir. Bu, hem Dexter’ın ritüellerine geri döndüğünü görmek hem de Karanlık Yolcusu’nun hala ne kadar aç olduğunu anlamak için klasik bir Dexter açılışı olurdu.

3. New York Ripper’ın Gerçek Kimliği Ne?
Sezon finalinde, Dexter’ın polise bıraktığı dosyalar sayesinde New York Ripper’ın kimliğinin “Don Framt” olduğu ortaya çıktı. Dedektif Claudia için bu, takıntılı olduğu bir davanın çözülmesiydi. Ancak bu isim kulağa biraz tuhaf, hatta bir anagram veya sahte bir isim gibi geliyor. Hayranlar, Ripper’ın daha büyük bir sürprizle, belki de tanıdığımız bir karakter olarak ortaya çıkmasını bekliyordu. Yazarlar, bu “çözülmüş” gibi görünen davayı, gelecekte çok daha büyük bir sürpriz için bir yem olarak kullanıyor olabilir mi?

4. Claudia Diğer Emekli Katillerin Peşine Düşecek mi?
Dexter, Leon’un müzesinden ayrılırken, sadece “aktif” katillerin dosyalarını almış, cinayet işlemeyi bırakmış olan “emekli” katillerin dosyalarını ise polise bırakmıştı. Ripper davasıyla meşgul olacak olan Dedektif Claudia, işine olan bağlılığıyla tanınıyor. Peki, elindeki bu diğer soğuk dava dosyalarının da peşine düşecek mi? Bu, ikinci sezon için ilginç bir yan hikaye olabilir: Claudia’nın, on yıllardır normal bir hayat süren yaşlı katilleri bir bir yakalaması, Dexter’ın kendi “saklanma” hayatıyla ürkütücü bir paralellik kurabilirdi.

5. Harrison’ın Geleceğinde Ne Var?
Harrison’ın (Jack Alcott) geleceği, devam serisinin en önemli dramatik motoru. Kriminoloji eğitimi alma planı, babasının karanlık doğası hakkında onu korkutucu gerçeklerle yüzleştirebilir. Babasının bir seri katil olduğunu bilerek, katillerin zihnini incelemek nasıl bir psikoloji yaratacak? Ayrıca, hayranların şüphelendiği kız arkadaşı Gigi’nin altında ne var? Ve en önemlisi, bir otelde kaçak olarak yaşadığı ortaya çıktığında hayatını nasıl idame ettirecek? Harrison’ın yolculuğu, Dexter’ın en büyük sınavı olmaya devam edecek.

6. Quinn, Dexter’ın Yaşadığını Öğrenecek mi?
Belki de hayranların en çok merak ettiği soru bu. Miami’den gelen Dedektif Joey Quinn (Desmond Harrington), eski dostu Angel Batista’nın New York’ta “Bay Harbor Kasabı” davasını araştırdığını öğrendiğinde şaşkına dönmüştü. Angel’ın şok edici ölüm haberini aldığında, Quinn’in bu işin peşini bırakmayacağı kesin. Quinn, orijinal seride de Dexter’dan en çok şüphelenen isimdi. Angel’ın neden yıllar önce kapanmış bir davayı yeniden açtığını sorgulamaya başladığında, Dexter ve Harrison Morgan isimlerine ulaşması an meselesi. Debra’nın hayatının son yılındaki o tuhaf davranışlarının ardındaki gerçeği öğrenmek, Quinn’i doğrudan Dexter’ın kapısına getirebilir.

7. Batista’nın Otel Odasındaki Deliller Ne Olacak?
Dexter, Angel’ın telefonunu alarak en büyük delili yok ettiğini düşündü. Ama ya geride bıraktıkları? Angel, odasının duvarlarına, Dexter’ın fotoğrafının da olduğu bir araştırma panosu kurmuştu. Dizüstü bilgisayarı ve notları da odadaydı. Dedektif Claudia gibi zeki bir polisin, eski bir dedektifin cinayetini araştırırken bu odayı didik didik etmeyeceğini düşünmek saflık olur. O odadaki tek bir not, tek bir dosya, Angel’ın şüphelerinin fitilini yeniden ateşleyebilir.

8. Dexter, Leon’un Müzesinde Bir İz Bıraktı mı?
Dexter bir olay yeri uzmanı, evet. Ama o gece acele içindeydi ve duygusal olarak da dağınıktı. Leon’un müzesini temizlerken, her yüzeye dokundu. Özellikle Harrison’a şifreyi vermeden hemen önce eline aldığı Cooper’a ait mektup destesi gibi kritik anlar vardı. O odada, onu olay yerine bağlayacak tek bir kısmi parmak izi veya DNA kalıntısı bile, tüm hayatını altüst etmeye yetebilir.

9. Leon’un “Kayboluşunun” Sonrası Nasıl Gelişecek?
Polis, şu anda milyarder Leon Prater’ın eski bir polisi öldürdüğünü ve kaçak olduğunu düşünüyor. Bu, dev bir soruşturma demek. Leon’un tüm mal varlığı, iş ortakları, ilişkileri mercek altına alınacak. Bu soruşturma ne kadar derinleşirse, Leon’un Dexter ve diğer katillerle olan “koleksiyoner” ilişkisinin ortaya çıkma ihtimali de o kadar artar. Bu durum, Dexter üzerinde sürekli bir tehdit oluşturmaya devam edecek.

