Güreş ringinden beyaz perdeye geçiş yapmak, tehlikeli bir yoldur. Dwayne “The Rock” Johnson gibi zirveye çıkıp dünyanın en büyük yıldızı olabilir ya da sayısız isim gibi unutulup gidebilirsiniz. John Cena, bu yola WWE’nin kendisine biçtiği kaslı aksiyon kahramanı rolüyle (The Marine) başladı. Ama onun aklında çok daha farklı, çok daha ilginç bir plan vardı. O, bir aksiyon yıldızı değil, gerçek bir aktör olmak istiyordu.
2025’in başlarında profesyonel güreşten tamamen emekli olduğunu açıklayarak artık tüm odağını oyunculuğa veren Cena’nın, bu zorlu yolculukta geçtiği durakları ve onu bugünkü saygın konumuna getiren en önemli performanslarını, en iyiden geriye doğru sıralıyoruz.
12. Sisters (2015)
Cena’nın “Ben sadece kaslarımdan ibaret değilim” dediği ilk ciddi adımlardan biri. Tina Fey ve Amy Poehler’in başrolde olduğu bu çılgın komedide, absürt uyuşturucu satıcısı Pazuzu rolüyle karşımıza çıktı. Rolü küçüktü ama etkisi büyüktü; çünkü o devasa fiziğinin arkasında ne kadar korkusuz bir komedi oyuncusu yattığını ilk kez göstermiş oldu. Bu, onun tek tip aksiyon rollerinden bilinçli bir kaçışının başlangıcıydı.

11. Ricky Stanicky (2024)
Green Book ile Oscar kazanan yönetmen Peter Farrelly’nin, Dumb and Dumber gibi eski usul “gross-out” komedi köklerine geri döndüğü bu film, eleştirmenlerden tam not alamadı. Ancak herkesin birleştiği bir nokta vardı: John Cena’nın performansı. Hayali bir karakteri canlandırmak için tutulan “Rock Hard Rod” adında, Weird Al Yankovich tarzı bir rock yıldızını canlandıran Cena, kendini rolüne o kadar adıyor ki, vasat bir filmi bile tek başına izlenir kılıyor. Bu, onun en kötü materyali bile kurtarabilen bir oyuncu olduğunun kanıtıydı.

10. Trainwreck (2015)
Cena’nın komedi dünyasına resmi olarak “merhaba” dediği film budur. Judd Apatow’un yönettiği, Amy Schumer’in yazdığı ve başrolünde olduğu bu romantik komedide Cena, Schumer’in spor salonu takıntılı, duygusal olarak biraz sığ erkek arkadaşı Steven’ı canlandırdı. O maço güreşçi personasıyla acımasızca dalga geçtiği, özellikle de o unutulmaz yatak odası sahnesiyle, Hollywood’a “Ben komik bir adamım” mesajını en net şekilde verdi.

9. F9 (Hızlı ve Öfkeli 9) (2021)
“Aile” temasını her şeyin merkezine koyan Hızlı ve Öfkeli serisine, Dom Toretto’nun (Vin Diesel) uzun zamandır kayıp olan kardeşi Jakob olarak dahil olmak büyük bir sorumluluktu. Cena, serinin o abartılı ve devasa aksiyon dünyasına mükemmel bir şekilde uyum sağladı ve Vin Diesel gibi bir devin karşısında ezilmeyerek, seriye yeni bir kan getirmeyi başardı.

8. The Wall (Duvar) (2017)
Cena’nın dramatik yeteneklerini en net sergilediği, cesur bir rol seçimi. Irak Savaşı’nın son günlerinde geçen bu tek mekan geriliminde, pusuya düşürülmüş bir askeri canlandırdı. Neredeyse tamamı Aaron Taylor-Johnson ile karşılıklı diyaloglarına ve hayatta kalma mücadelesine dayanan filmde Cena, o devasa fiziğinin ardındaki kırılganlığı ve acıyı gösterme fırsatı buldu. Bu, Hollywood’a “Ben sadece güldürmüyorum, aynı zamanda ciddi bir aktörüm” deme şekliydi.

7. Teenage Mutant Ninja Turtles: Mutant Mayhem (Ninja Kaplumbağalar: Mutant Kargaşası) (2023)
Bu harika animasyonda, mutant gergedan Rocksteady’yi seslendirdi. Kısa ama akılda kalıcı bu rolüyle, seslendirme konusundaki yeteneğini ve komedi zamanlamasını bir kez daha kanıtladı. Seth Rogen’ın Bebop’u ile birlikte, o klasik ikiliye harika bir enerji kattılar.

6. Heads of State (2025)
Aksiyon ve komediyi bir araya getiren bu filmde, eski bir aksiyon yıldızından ABD başkanına dönüşen bir karakteri canlandırıyor. Idris Elba ile olan kimyası ve Nobody’nin yönetmeni Ilya Naishuller’in çektiği aksiyon sahneleriyle, Cena’nın iki büyük yeteneğini de aynı pakette sunduğu, tam bir “yıldız” filmi.

5. Ferdinand (2017)
Cena’nın o devasa cüssesinin altında yatan nazik ruhu, bu animasyonda tam olarak karşılığını buldu. Dövüşmek yerine çiçek koklamayı tercih eden iyi kalpli boğa Ferdinand’ı seslendirdiği bu rol, filme En İyi Animasyon dalında Oscar adaylığı getirdi ve Cena’nın sesinin ne kadar sıcak ve duygulu olabileceğini tüm dünyaya gösterdi. Bu, onun “tüm ailenin seveceği” bir yıldıza dönüşmesinin de önemli bir adımıydı.

4. Blockers (Engelleyiciler) (2018)
Cena’nın komedide artık bir başrol oyuncusu olduğunu kanıtladığı film. Kızının mezuniyet balosunda bekaretini kaybetmesini engellemeye çalışan aşırı korumacı, panik atak geçiren ve bir o kadar da duygusal bir babayı canlandırdığı bu rol, onun en komik ve en içten performanslarından biri olarak kabul ediliyor. O “sert adam” imajının tam tersini oynamaktan ne kadar keyif aldığını her sahnede hissettiriyordu.

3. Bumblebee (2018)
Michael Bay’in gürültülü Transformers filmlerinin ardından, Bumblebee seriye E.T.’yi andıran, 80’ler ruhuna sahip duygusal bir soluk getirmişti. Cena, filmin “kötü adamı” gibi görünen ama aslında görevini yapan asker Jack Burns rolüyle, seriye tam da ihtiyaç duyduğu o insani dokunuşu ve karizmayı kattı. Bu, onun sadece bir komedi oyuncusu değil, aynı zamanda büyük blockbuster’larda da ağırlığı olan bir aktör olduğunu kanıtladı.

2. The Suicide Squad (2021)
Ve James Gunn sahneye çıkar… James Gunn, John Cena’nın içinde barındırdığı tüm o potansiyeli gören ve onu mükemmel bir şekilde kullanan ilk yönetmen oldu. “Barış için her şeyi, herkesi öldürebilecek” vatansever paralı asker Peacemaker olarak karşımıza çıkan Cena, hem inanılmaz komik, hem korkutucu derecede ciddi, hem de içten içe trajik bir karakter portresi çizdi. Bu, onun kariyerindeki en karmaşık ve en parlak anlardan biriydi ve zirveye giden yolun kapısını ardına kadar açtı.

1. Peacemaker (2022 – günümüz)
İşte zirve… John Cena, The Suicide Squad’daki rolünü alıp, onu televizyon tarihinin en unutulmaz, en komik ve en trajik anti-kahramanlarından birine dönüştürdü. James Gunn’ın yazdığı bu dizi, Cena’ya o devasa kasların altında yatan kırılganlığı, beyaz ırkçı babasıyla olan travmatik ilişkisini ve ahlaki karmaşasını keşfetme imkanı verdi. O ikonik açılış dansından, en duygusal anlara kadar Cena, Peacemaker rolüyle adeta kariyerinin zirvesine ulaştı. Bu, onun için bir rolden çok daha fazlasıydı; bir yıldızın tam anlamıyla bir aktöre dönüştüğü andı.

