Close Menu
    Yeni Eklenenler

    Aslan Kral Efsanesi Devam Ediyor: Yeni Film Yolda mı?

    Gişede Battı, Netflix’te Dirildi: Vin Diesel’den The Last Witch Hunter 2’ye İlk Bakış

    Prison Break Geri Dönüyor Ama Michael Scofield Geri Dönmeyecek

    Facebook X (Twitter) Instagram
    Facebook X (Twitter) Instagram
    Film ve Dizi Haberleri, Anime ve TV Gündemi | Film Kafası
    SUBSCRIBE
    • Ana Sayfa
    • Filmler
    • Diziler
    • Anime
    • Fragman TV
    • Kafa Listeler
    • Kulis
    • Televizyon
    • Diğerleri
      • Biyoportre
      • Derin Kafa
      • Kafa Kafaya
      • Vizyon Radarı
    Film ve Dizi Haberleri, Anime ve TV Gündemi | Film Kafası
    Ana Sayfa - Derin Kafa - Tarihin İlk Trans Profesyonel Hokey Oyuncusundan Bir “İnsanlaştırma” Filmi: Pink Light

    Tarihin İlk Trans Profesyonel Hokey Oyuncusundan Bir “İnsanlaştırma” Filmi: Pink Light

    Tarihin ilk trans profesyonel hokey oyuncusu Harrison Browne'un ilk filmi Pink Light, Toronto'da prömiyer yaptı. Film, trans sporcu tartışmalarına insancıl bir bakış sunuyor.
    Arzu GönenArzu Gönen15 Eylül 2025 Derin Kafa
    Tarihin İlk Trans Profesyonel Hokey Oyuncusundan Bir "İnsanlaştırma" Filmi: Pink Light
    Paylaş
    Facebook Twitter Reddit Telegram Pinterest LinkedIn WhatsApp

    Tarihin ilk açık trans profesyonel buz hokeyi oyuncusu olarak adını spor dünyasına yazdıran Harrison Browne, şimdi de yönetmen koltuğuna oturarak, son yılların en hararetli ve en çok istismar edilen tartışmalarından birinin kalbine iniyor: trans sporcular. Toronto Film Festivali’nde (TIFF) prömiyerini yapan ilk filmi Pink Light, bu karmaşık konuyu, sloganlarla değil, bizzat kendi yaşadığı o derin ve kişisel hikayelerle anlatmaya çalışan, dokunaklı ve cesur bir spor draması.

    “Bu Topluluğu Şeytanlaştırmak Çok Kolay”: Filmin Acil Misyonu

    Harrison Browne, filminin amacını net bir şekilde ortaya koyuyor: “Trans sporcuları birer insan olarak göstermek çok önemli, çünkü bu topluluğu insanlaştırmanın ve empati için yollar yaratmanın en iyi yolu bu.” Browne, medyadaki ve siyasetteki trans sporcu tartışmasının, “ahlaki bir panik” yaratmak için orantısız bir şekilde büyütüldüğünü savunuyor. “Toplum bu topluluğu şeytanlaştırıyor. Ve kimseyi tanımadığınızda, o terimin arkasına bir yüz koyamadığınızda, o topluluğu bir günah keçisi olarak kullanmak çok kolaydır,” diyen Browne, filminin tam da o “yüzü” sunmayı hedeflediğini belirtiyor.

    Bu misyon, onun kendi hayat tecrübesinden doğuyor. Profesyonel olarak hokey oynarken kimliğini açıkladığında, tarihte bir “ilk” olduğunun farkında bile olmadığını, sadece “kendisi gibi hissetmek ve otantik bir hayat yaşamak” için bunu yaptığını söylüyor. Ancak bu adımı, oynadığı ligin (NWHL) profesyonel sporlardaki ilk trans politikalarından birini yaratmasını sağlamış. “Benden sonra gelecek trans ve cinsiyet çeşitliliğine sahip hokey oyuncularının takip edebileceği bir yol haritası olacağını bilmek, benim için büyük bir gurur kaynağı oldu,” diyerek o günlerin önemini vurguluyor.

    Pembe Bir Işıktan Doğan Hikâye: Geçmişe Bir Kafa Çarpması

    Peki filmin fikri nasıl doğdu? Browne, bu soruyu çok kişisel bir anıyla yanıtlıyor: “Bir gün oturma odamda çay içerken, yatak odamdaki renkli ampullere bakıyordum ve o an pembeye ayarlanmışlardı. O pembe ışıklar, bana üniversite zamanlarımdaki yurt partilerinin o ucuz renkli ışıklarını hatırlattı.”

    Bu an, onu o günlerdeki hissiyatına, güvensizliğine ve gelecek korkusuna geri götürmüş. “Gençliğimdeki halimin o ışıklara baktığını hayal ettim ve keşke şu anki halimizi görebilseydi diye diledim… Kendi dairemizde, sevgi dolu bir ilişki içinde, fiziksel geçişini tamamlamış ve o zamanlar bana çok uzak görünen mutlu bir hayat yaşayan halimizi.” İşte Pink Light filmi, o genç “Scotty”ye geleceğe dair o umut dolu anı hediye etme arzusundan doğmuş.

    Filmde, eski bir profesyonel hokey oyuncusu olan trans erkek Scott’ın (Harrison Browne), bir maç sırasında kafasına aldığı darbe sonucu, zamanda geriye, 18 yaşındaki, henüz trans kimliğini açıklamadan önceki hali olan “Scotty”ye doğru bir yolculuk yapmasını izliyoruz.

    Hokeye Bir Veda Mektubu

    Browne, filmin başta sadece gençliğine bir aşk mektubu olduğunu düşündüğünü, ancak yapım sürecinde filmin bambaşka bir anlama daha kavuştuğunu itiraf ediyor: hokeyle olan ilişkisine bir “veda”. “Geçiş sürecim için hokeyden uzaklaştığımdan beri, spora geri dönmenin bir yolunu arıyordum ama nereye ait olduğumu bilemiyordum,” diyen Browne, artık kadın takımlarında oynamak istemediğini, erkek takımlarının soyunma odası ortamından endişe duyduğunu anlatıyor. “Pink Light sayesinde, tamamlanmış hissetmek için hayatımda hokeye ihtiyacım olmadığını keşfettim. Hayatımın o evresi artık bitti. Bu film, onu bırakmam için bana izin verdi.”

    Pink Light, sadece bir spor draması değil; aynı zamanda haksız bir dünyada sadece var olmaya ve yaşamaya çalışmanın cesaretini anlatan, kişisel ve bir o kadar da politik bir film. Ve Harrison Browne’ın belirttiği gibi, bu sadece bir başlangıç; hikayenin uzun metrajlı bir versiyonu da yolda.

    Paylaş: Facebook Twitter Pinterest LinkedIn Telegram Reddit WhatsApp

    Benzer İçerikler

    Yıl Olmuş 2025, Bırak Artık Bu Seri Katil Güzellemelerini Ryan Murphy!

    Sisu 2: Road to Revenge İncelemesi: Vahşet Şöleni Geri Döndü

    Julia Roberts’lı After the Hunt, Yılın En Kışkırtıcı Filmlerinden

    Yorum Yap
    Yorum Yapın Cevabı Kapat

    Son Eklenenler

    Aslan Kral Efsanesi Devam Ediyor: Yeni Film Yolda mı?

    Gişede Battı, Netflix’te Dirildi: Vin Diesel’den The Last Witch Hunter 2’ye İlk Bakış

    Prison Break Geri Dönüyor Ama Michael Scofield Geri Dönmeyecek

    Dexter’ın Karanlık Aynaları: 12 Unutulmaz Katiller Listesi (Kötüden İyiye)

    • Ana Sayfa
    • İletişim
    • Hakkımızda
    • Diziler
    • Filmler
    • Fragman TV
    © 2025 En güncel film, dizi ve anime haberleri. Kafa açan film önerileri, derinlemesine incelemeler ve kulis haberleri, en yeni fragmanlar ve daha fazlası Film Kafası'nda.

    Aramak istediğiniz kelimeyi yazın ve Enter basın. Aramadan çıkmak için Esc basın.